1. insanın bir dünya telaşı(dışa dönük) bir de kendi telaşı (içe dönük) vardır… İnsan hangisini öncelemeli diye sorarsanız dengede götürmeli azizim derim… denge…. ne zor imiş Allah’ım… tahtaravalliye binmeyi bu yüzden sevmiyordum herhalde… çünkü bir denegisizlik vardı bu oyunda… birde tahtaravalliye binmek çok bencilce birşeydi veya bencilce demeyeyim de acımasızca bir oyundu… niye mi çünkü karşındakini aşağı çekeceksin ki yükselesin… hırs var inat var ve birisinin düşüşü senin yükselişin olacak… hem dengeye aykırı hemde fıtratıma… benim oyun parkında ilgimi çeken salıncaklardı… uçarı, yükseğe doğru yüzüne vuran rüzgar, ayağının yerden kesilmesi… dünyayı sallamayan bir eda…

2.

– şimdi çocuklar, tarihte ilk anayasayı hazırlayan kişi babil kralı hammurabi’dir…

– hocam

– efendim

– hammurabi, hamburgeri seviyor mu

– hocam

-efendim

– hammurabi fırıncı mı

– niye

– hamur işleriyle mi uğraşıyor

-bırakın dalga geçmeyi not almaya devam…(6.sınıf sbs/zehir gibiler espiri bile yapıyorlar)

3.

Bende mevsim denilen üftadelerin yardığı yer apaçık

Esebilsin sevgililer diyerek can içre dünden hazırım

Korkarım kalmazsa sevişmekten bir yangılı yer ya da sıyrık

Ömrüm fenalıklara kayıp ağulanmazsa ben ne yaparım.

KİTABE/ismet Özel

Mevsimin İnsana Yaptığı Fenalıklar

4.

bilinmeyen kelimelerim

– capriccio

– Max Stirner

– Fanya Kaplan

– cantabile

– requiem

5.

“Şuna inan dostum, ne olursa olsun, her kadının yaşantısı başından sonuna dek bağımlı olacağı bir erkeği aramakla geçer. Anlayacağın, bağımlı olmak tutkusuyla doludur kadın. Şunu unutma, bunun ayrıksılığı yoktur.” Dostoyevski/Delikanlı/çeviren: Ergin Altay/Can Yayınları