ben1. iki gündür havalar mevsim normallerinin üstünde gidiyor. (iyi hava raporu sunarım herhalde)

yağmur yağmadan önce nemli bir hava bunaltıyor insanı sonra bardaktan boşanırcasına yağmur (nedense yağmurdan boşanırcasına bardak diyesim geldi/böyle bir mısra var mıydı acep)…

ferahlatıcı havalara kaptırdım kendimi ama hasta olacağım gibi… bir ateşlenme hissediyorum… halsiz hissediyorum… vitamin alıyorum ama… geçer inşallah…

2. birlikte koştuğum arkadaşta bu sıcak havalarda boranşit oldu… ilaç tedavisi görüyor, bir kaç güne düzelirse koşmaya devam edeceğiz. niye tek koşmuyorsam…

3. sigaraya gelen zamlara ne demeli, yakında kapalı ortamlarda da içilmeyecek… hey tiryaki günlerim ne oldu sana böyle…

– iyi oldu, iyi oldu, ohh canıma değsin (tiryaki günlerimden gelen ses)

4. ahmet arslan’ın felsefeye giriş kitabı tavsiyemdir… felsefe nedir ne değildir kim ne düşünmüş neler sormuş gibi soruların karşılığını bu kitapta bulabilirsiniz… yaz günlerinde çok güzel gidiyo felsefe yapmak (:

kitabı okuyunca farkettim de çoğu okumalarımın bir özetini buldum bu kitapta… iyi de oldu…

kant demiş ki: öğrenilebilecek felsefe yoktur. ancak felsefe yapmak öğrenilebilir.

jaspers’ın şu deyimi benim düşünce dünyamdaki felsefeye daha uygun: felsefe “daima yolda olmaktır.”

5. son günlerde dikkatimi çeken şu oldu. ismet özel’i eleştirenleri teker teker yokluyorum… nerdeyse hiç okumamışlar. erbain dışına çıkamamış insanlar niçin ismet özel’in düşüncelerini eleştirirler ki… önce adamı güzelce okuyun ne diyor neler söylüyor, iyice sindirin sonra konuşun. vaktiniz mi yok… uzak durun o zaman ismet özel’i yargılamaktan… son dönem şiirlerini kötü bulanlara gelince sanki erbaini çok iyi anladınızda yeni şiirlerini konuşuysunuz… okuyun adamım okumaktan kaçmayın…

6. günüme düşen dörtlük:

dört mevsimden biri eksik duvarda

biri eksik, matem var, haydi giyinin

yüzüstü yatıyor kış resmi parkta

kar eriyor, delirebilir kızak…     /ali ural/nefes darlığı

….

7. tatilin nasıl geçiyor?

-okuyorum, izliyorum, yazıyorum….